ÇOK ÜZGÜNÜZ, ENDİŞELİYİZ,  ÖFKE DOLUYUZ!!!

ÇOK ÜZGÜNÜZ, ENDİŞELİYİZ, ÖFKE DOLUYUZ!!!

24 Haziran 2016 Cuma günü 4 arkadaşımızı alçakça bir saldırıyla kaybetmiş olmanın derin hüznü içerisindeyiz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü'nde gerçekleşen bu menfur olayda, meslektaşlarımız uzun süredir beraber çalıştıkları bir eczane yardımcı elemanı tarafından görevlerinin başında  silahla katledilmişlerdir. Bu olay tüm eczacılık camiasında  büyük bir infial oluşturmuştur.

Bugün sabah 10:30 sularında meydana gelen olayda, hastane eczanesinde çalışan meslektaşlarımız toplantı halinde iken içeriye giren katil, iki meslektaşımızı dışarıya çıkarmış , içeride kalan dört meslektaşımıza ise silahlı saldırıda bulunmuştur.  Ecz. İlknur Yüce, Ecz. Gürsu Ulaşan ve Ecz. Özler Kiriş olay yerinde hayatlarını kaybetmişlerdir. Ecz. Hikmet Türk ise başına ve vücuduna aldığı kurşunlarla ağır yaralı olarak Ankara Hastanesi'ne kaldırılmıştır. Yoğun bakımda tedavi altına alınan meslektaşımız tüm çabalara rağmen kurtarılamamış ve akşama doğru hayatını kaybetmiştir.

Olayla ilgili yaptığımız inceleme ve değerlendirmede kan dondurucu bazı tespitlere ulaşılmıştır. Olayın faili olan şahsın 1,5 ay önce eczacı meslektaşlarımızı tehdit ettiği ortaya çıkmıştır.  Bu cinayetten yaklaşık 40 gün önce, 16 Mayıs 2016 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan suç duyurusunda katil Enver Türkmen' in meslektaşlarımızı ölümle tehdit ettiği belirtilmiştir. İnsanlıktan nasibini almamış bu şahısla ilgili 40 günlük sürede ne gibi bir işlem yapılmıştır. İfadesi alınmış mıdır? Suç duyurusundaki ifadeler ciddiye alınmış ve gereği yapılmış mıdır? Yetkililerden bu sorulara tatmin edici cevaplar bekliyoruz.

Diğer taraftan kamu binalarına, özelliklede sağlık çalışanlarına şiddettin giderek arttığı  hastanelere, silahlı kişilerin elini kolunu sallayarak girmeleri kabul edilebilir bir durum değildir. 5 yıllık çok ağır bir Üniversite  eğitiminden sonra hastanelerde eczacı olarak çalışmaya başlayan meslektaşlarımız, çalışma ortamlarından ve birlikte çalıştıkları yardımcı personelin yetersizliğinden sıkça şikayetçi olmuşlardır. Hastanelerde görev yapan eczacılarımızın çalışma şartları ile ilgili sorunlarını uzun süredir dile getiriyoruz. Hastanedeki meslektaşlarımızın en önemli sorunlarından birisi, beraber çalışacakları kalifiye teknik eleman yetersizliğidir. Bugün bir çok hastanenin eczanelerinde gerçek anlamda eczane teknisyeni yetersizliği mevcuttur. Bu yetersizliğin ortaya çıkardığı eksiklikler maalesef eğitimsiz, vasıfsız çalışanlarla giderilmeye çalışılmaktadır. Bugün yaşadığımız ve hepimizi kahreden bu cinayet tam da eğitimsiz, kendini bilmez, bir caninin kendi kusurlarına yalancı şahitlik yapmak istemeyen meslektaşlarımızı cezalandırmak istemesi sonucu vuku bulmuştur.

Bugün yaşanan elim olayda yaşamını yitiren meslektaşlarımızın üzüntüsü kelimelerle ifade edemeyecek kadar büyüktür. Katilin en ağır cezayı alacağından şüphemiz yok bunu biliyoruz. Ama bizim canlarımız geri gelmeyecek bunu da biliyoruz. Sağlık çalışanlarına şiddettin arttığı bu günlerde , onların güvenliğini en üst seviyeye taşıyacak tedbirlerin bir an önce alınması ve bu tip şiddet olaylarına karışan kişilere caydırıcı cezaların verilmesi için gerekli düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesinin zamanı geldi de geçiyor.

 Bizler, İlknur'u, Özler'i, Gürsu'yu ve Hikmet'i hiç unutmayacağız, onlar görevlerinin başında hastaları için çare ararken katledildiler. BU SON OLSUN! BİR DAHA HİÇ OLMASIN!

ANKARA ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU