Bölgelerarası Toplantı

Bölgelerarası Toplantı

Merkez Heyeti ve Denetleme Kurulu'nun Başkan ve üyeleri, Yüksek Haysiyet Kurulu üyeleri, sayın oda başkanlarım ve odalarımızın Yönetim Kurulu Üyeleri, Kooperatiflerimizin değerli temsilcileri, TEB Delegeleri, sayın meslektaşlarım sizleri Ankara Eczacı Odası adına saygıyla selamlarım.
 
Samsun Eczacı Odası Başkan ve Yönetim Kurulu Üyelerini Bölgelerarası Toplantı organizasyonu dolayısıyla kutluyor, misafirperverlikleri içinde teşekkürlerimi sunuyorum.
 
Sizlere Ankara'da yaptığımız bazı organizasyonlardan bir kaçını aktararak konuşmama başlayacağım.
 
Ankara Eczacı Odası olarak Eskişehir'de yapılan en son Bölgelerarası Toplantısından bu yana mesleki anlamda yapılan ve yapılması gereken tüm organizasyonlara katılım ve katkı sağladık.
 
Bir ilki gerçekleştirerek Ankara Eczacı Odası üyesi akademisyen eczacılarımıza yönelik katılım sertifikalı "Bilimsel Proje Yazma Eğitimi" gerçekleştirdik.
 
Meslektaşlarımızın eczacı odasına daha sık gelmesi adına ücretsiz olarak çok sayıda MİEP'leri ve yine aynı amaca yönelik olarak sosyal etkinlikler kapsamında organizasyonlar gerçekleştirdik.
 
Ankara'da bulunan 3 eczacılık fakültesi dekanları, dekan yardımcıları, öğretim görevlileri, GATA Eczacılık Bilimleri Akademisinde görevli meslektaşlarımız, SGK İl Müdürlüğü Kavaklıdere Merkez Müdürü, Müdür Yardımcıları ve meslektaşlarımızla sıkça bir araya gelerek, mesleki bilgi ve durum değerlendirmeleri yaparak fikir alışverişinde bulunduk.
 
Nisan ayında her yıl olduğu gibi bu yılda ülkemizde bulunan eczacılık fakültelerinin 4. veya 5. sınıfında okuyan öğrencilerin yarışmacı olarak katıldığı, TUBİTAK'ın Yurtiçi Bilimsel Etkinlik Düzenleme Destekli "12. Ulusal Hasta Bilgilendirme Yarışması" nı gerçekleştirdik. Bu yıl yarışmaya 13 eczacılık fakültesi öğrencisi katılırken, yaklaşık 150 öğrenci de yerinde yarışmayı izlemiş aynı anda internet üzerinden de yarışma canlı olarak yayımlanmıştır.
 
TEB'ce gerçekleştirilen Kamu Eczacıları Kongresi'ne gerek komisyon olarak gerekse de katılımda destek verdik.
 
Her yıl olduğu gibi bu yılda 14 Mayıs Eczacılık Günü etkinliklerimizi gerçekleştirdik. Anıtkabir'de mozoleye çelenk bırakma töreni ile başladık, meslekte 30, 40 ve 50 yılını doldurmuş meslektaşlarımıza plaketleri ve akademik aşama kaydeden meslektaşlarımıza başarı belgeleri takdim edildi.
 
14 Mayıs etkinliklerimizi geniş yelpazede değerlendirerek haftaya ve hatta aya yaydık. 3 AVM'de stant açarak eczacı imajı ile ilgili olarak eczaneyi-eczacıyı halkımıza anlattık. "Eczacınıza Güvenin","Eczacınıza Danışın","Eczacınız En Yakın Sağlık Danışmanınız","İnternetten Değil Eczaneden İlaç Alınız","İlaç Eczaneden Alınır","İlacınızı Eczaneden Alın Sağlıklı Kalın" temaları işlendi. Yine el broşürleri ile tanıtıma destek sağlandı. Eczane vitrinlerine afişlerimiz asılırken "Muayene ücretinin eczacınızla ilgisi yoktur." ifadesi yazılı doğaya zarar vermeyen poşetler eczanelerimize ulaştırılarak halkımıza mesajlar verilmesi sağlandı.
 
İnternetten ilaç almayınız vurgusuna ve bu tip ürünlerin alınacağı yerin eczane, fikir danışılacak kişinin de eczacı olduğunu anlatmak, kavratmak adına 14 Mayıs'ta 14 ilkokulda yarınımızın geleceği ilkokul çocuklarımızla bir araya geldik. Okullara giderek kendimizi anlattık.
 
Ankara'da yine bir ilki; Kamu Eczacıları Çalıştayı'nı gerçekleştirdik. Bu çalıştayda mesleki gelişimi sağlamak ve meslek örgütüne kamu eczacılarımızın katılımını artırmak, desteklemek, birlikten oluşacak kuvvetin değeri adına kamusal alanda çalışan meslektaşlarımızın görevlerini, sorumluluklarını ve bu görevlerde oluşan maddi ve manevi sorunları dillendirerek aktarımını sağladık. Çalıştayı, eczacı odasına üye olsun olmasın tüm kamusal alanlardaki meslektaşlarımıza da bu nedenle açık tuttuk. Kitapçık haline getirilme aşaması bitimiyle birlikte tüm ilgili ve yetkililere ulaşımı sağlanacaktır. 
 
İthal ilaçların özel dağıtım kanalları ile dağıtımı ile ilgili açmış olduğumuz yürütmeyi durdurma kararını kamuoyu ile de paylaştık. TEB'in de konu ile ilgili dava açmış olduğunu bu vesile ile öğrendik. TEB'in çalışma raporunu sunumuyla da Rekabet Kurulunun bu konuyla ilgili inceleme başlattığını da öğrendik. Yine bu sunumda verilecek savunmada TEB'in yürütmeyi durdurma ile ilgili Danıştayın vermiş olduğu kararı savunmaya ekleyeceğini öğrendik. Bu konuyla ilgili benim teklif ve önerim ise verilecek savunmada TEB'in kazandığı yürütmeyi durdurma kararından ziyade Ankara Eczacı Odası'nın kazandığı Yürütmeyi Durdurma Kararının belge olarak sunulmasıdır. Çünkü TEB ile ilgili rant adına dava açılmış gibi algılanır, ama Ankara Eczacı Odası rantın herhangi bir tarafında olmayıp, sadece kamu yararına açılmış bir dava olarak görülecektir.
 
Mesleki anlamda kazanılan bu davadan sonra TEB Merkez Heyeti'nin sistemi eczacı lehine, eczacının ekonomik desteğinde yararı olabilecek bir kar payı sistemine dönüştürerek sistemin çalışmasını sağlamalıdır. Buradan eldelenen karın tüm eczacıların eşit yararlandığı bir sistemle eczacılara dağıtılmalıdır, olması gereken de budur.
 
Bir sorun olarak karşımıza çıkan ve bundan sonrada çıkabilecek durum; Arife günlerinin yarım günlük resmi tatil olması nedeniyle tüm veya yarım günlük tatil talepleri ve bu talebe karşılık üstümüze baskı kurulmaya çalışılması. Bu ve buna benzer sorunu Bursa Eczacı Odası Başkanı' da dillendirdiği konular ile ilgili TEB'in tüm ülkemiz için ortak uygulama birliği olan bir çalışma yapması gerekmektedir.
 
Haziran ayı sonu itibariyle SGK ile geçerli olan protokol sona erdi. Daha sonra Ek Protokol ile 1 Ekim 2015 gününe kadar  mevcut hükümleri ile uzatıldı. Başkanlar Danışma Kurulu Toplantısında bu sürenin uzatılması gerektiğini söylemiş ve onaylamıştık. Ancak süre olarak sizlerin önerdiği gibi 1 Ekim değil Kasım veya Aralık ayı sonuna kadar olması gerektiğini ve sadece bir defaya mahsus olmak üzere uzatılmasını önermiştik, ama 1 Ekim olarak karar verdiniz.
 
Protokol ile ilgili kurumla SGK ile keşke en az bir yıl önceden görüşmeler başlatılsaydı çok daha iyi olurdu. Galiba bu süre iyi idare edilemedi.
 
Temmuz ayı bitmek üzere ama bir gelişme yok SGK'ya görüşmelerin yapılması için toplantı talep yazısı yazılmış ve cevap bekleniyor. Cevap gelinceye kadar ki bu 60 günü de bulabilir, beklenecek mi? Görüşmelerin bir an önce başlaması için yüz yüze görüşülerek talep iletilmeli, bildirilmelidir.
 
Örgüt olarak ileriye yönelik projeler yapılmalı. Belki de tiyatral bir senaryo ile kendimizi kurum yerine koyarak TEB'in talepleri için neleri verirdik, neleri vermezdik kurgusu yapmalı ve görüşmelere, taleplere giderken bir a-b-c belki de d planı oluşturarak gidilmelidir.
Eğer böyle bir planınız varsa bunu değerlendirerek ortak akılla bir deklerasyon yayınlayarak kamuoyuna açıklama yapılmalıdır ve kamuoyu bunu beklemektedir.
 
TEB'in yaptığı çalışmaları ile ilgili sunum yapıldı. İzledik, dinledik. Bir gelenek başlatmamız gerekiyor. Ortada bir emek var ve emeğe saygı adına yapılanlara teşekkür edilmeli ve kendi adıma teşekkür ederim. Ama değerlendirdiğimde yapılanlar yeterli midir? HAYIR. yeterli değil.
 
TEB'in bünyesinde çeşitli komisyonlar var. Komisyonlar kuruldu. Yapılan çalışmalar içerisinde de komisyonların kaç toplantı yaptıkları anlatıldı. Protokol komisyonu hariç, bu komisyon dışında hiçbir gelişme-açıklama yok. Sanki komisyonlar kurulmuş olmak için kurulmuş gibi görülüyor. Komisyonlarla ilgili sadece toplantılar yapıldı. Yaklaşık 20 aylık süreçte hatta bazı komisyonlar daha uzun süredir var. Ama hiçbir sonuç yok.
 
Devlet ile ilgili yapılan çalışmaları yürütecek komisyonlarda, sonuç alınamamasını, ilerleme yapılamamasını olağan karşılayabiliriz ama TEB Merkez Heyeti'nin kendisinin karar vereceği komisyonlarla ilgili bir sonuçlanmanın olmaması, sürecin ilerlememesini anlamak mümkün değil. 
 
Yeni yönetmelikle ilgili çalışmalar içinde TEB Merkez Heyeti'nin talebi doğrultusunda önerilerimizi ve çalışmalarımızı belirtilen kısa süreye rağmen gönderdik.
 
Yönetmelik sadece şu anki denetimlerde eczanelerimizin sıkıntısı olmuş; 2016 Nisan'a kadar da düzeltilmediği takdirde ciddi sıkıntılar yaşanacaktır. Yani ısı ve nem ölçerlerle ilgili konunun ivedilikle çözülmesi gerekli. Sorun sadece ısı-nem ölçerlerin kayıt ve mesajlı bildiriminin yapılması ile çözülmüyor. İnternet ve/veya SMS yoluyla ısı-nem ölçerlerin takibi yapılacağından, kullandığımız eczane paket programlarına benzer bir sistem olacağından; her bir güncellemelerde eczanelerin fark vermeleri en kötü olasılıkla 2 yılda bir kalibrasyon ve/veya güncellemeler olacaktır. Eczane ortamının ısı-nem ölçere bağlı olarak ısı değişikliği durumunda ortam ısı-nemi ile ilgili olarak klima ve klimaya bağlı olarak jeneratör sorunları devreye girebilir. Zaten ekonomik sıkıntıda olan eczacılara böyle bir yükün fazla olduğunu düşünüyorum.
 
İlden ile takas sorunu var. Eczacının görevi hasta sağlığını korumak ve önlem almaktır. Zaman zaman piyasada bulunmayan bir ilacın başka bir ilden bulunması söz konusu olabilir. Ender de olsa olacaktır. Sizler spot piyasa değerlendirmesi nedeniyle olmaması gerektiğini ifade etseniz bile ilden ile ilaç takasının açılması gerektiğini ifade etmek isterim.
 
Kemoterapi ilaçlarının sadece yatan hastalara, hastaneler aracılığı ile verilmesi gerektiğine dair hem Kamu Hastaneleri Birliği'ne hem de bunu SUT'un maddesi haline getiren SGK'ya ilişkin yürütmeyi durdurma adına dava açtık.
 
Neticesinde Danıştay ilgili mahkemede "Karşı tarafın savunması alındıktan sonra karar verilmesine" şeklinde bir karar olarak elimize ulaştı.
TEB Merkez Heyeti'nden bir de talebimiz var. 
 
Kamu Eczacılarının odalara üyeliklerinin artırılması adına TEB Yardımlaşma Sandığı aidatlarının temsili bir miktara indirilmesinin teklifini büyük kongreye hazırlanması için çalışma yapılmasıdır. Eğer böyle bir çalışma yapılırsa inanıyorum ki önümüzdeki süreçte odalara üye olacak kamu eczacılarımızın sayısında ciddi bir artış olacaktır.
 
7 Haziran seçimleri sonrasında ulusumuzda demokrasi ve özgürlük havası, televizyon ve gazetelerde değişim rüzgarları estiğini görüyoruz. Dileğimiz odur ki bu rüzgarın artarak devam etmesi ve bürokrasimize de uğraması, taleplerin sosyal ülkelerdeki gibi kabul gördüğü, mesleğimiz adına olumlu rüzgarların eseceği günler olmasıdır.
 
Bu rüzgarla meslek ve nöbet hakkımızın verildiği, amaç sadece kamunun korunduğu, eczacıların cezalandırıldığı bir protokol olmayıp herkes ve her kesim için refah ve huzurun geçerli olacağı SUT'un ve Protokolün hayata geçeceği bir süreci temenni ederken, Eylül ayında gerçekleştirilecek olan bölge eczacı odaları seçimleri için mesleğimize olumlu kazanımlar getirmesini, seçimlere katılacak tüm meslektaşlarıma ayrı ayrı şans dilerim.
 
Sınırımızdaki savaş oyunları tezgahını kabul etmemiz mümkün değil. 
 
Halkımızı ve ulusal erki daha duyarlı olmaya davet ediyorum.
 
Ayrıca terör katliamını; terör eylemini kimden ve ne şekilde olursa olsun, terörü şiddetle kınıyorum.
 
"Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz. Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyulur." der.  Büyük Önder M. Kemal ATATÜRK
 
Ankara Eczacı Odası'na üye tüm meslektaşlarım adına selam ve saygılarımı sunarım.
 
ECZ. SÜLEYMAN GÜNEŞ
BAŞKAN