Zaman denilen kavram; sözlükte ölçülmüş veya ölçülebilen bir kavram olarak tanımlanır. Diğer eş anlamlı karşılığı ise vakit diye tanımlanır.

 

Günlük yaşantımız içerisinde çok sıklıkla kullanılan bir terimdir. İllaki bunu zaman olarak ifade etmeyiz, bazen de yerine farklı terimler kullanarak zamanı sorgularız.Sohbetlerde, derslerde, bir olayın gerçekleşmesinde hep zaman ile ilintili olarak konuşur veya bekleriz.İşte zamanımız doldu. Vakitte geçmek bilmedi. Otobüsün hareket saati ne zaman, ders vakti doldu, v.b. daha da artırabiliriz. Zamanla ilgili tüm bu ifadeleri çok ama çok kullanırız. Zaman bazen geçmek bilmez. Sıkılırız,heyecanlanırız, geçmesini istediğimizde bir türlü geçmek bilmez. Ama bazen de öyle hızlı geçerki zaman, nasıl geçtiğini geriye doğru bakarak sorgulamak isteriz. 

 

2014 yılında adeta böyle oldu.

 

Geriye baktığımızda Ülkemizde sanatta, siyasette, sporda, teknolojide, bir sürü olaylar olduğunu göreceğiz. Ama en önemlileri ve toplumda iz bırakanları ise maden kazaları oldu. Soma ve Ermenek'te meydana gelen maden facialar ağırlıklı olarak gündeme damgasını vurdu. Dershanelerle ilgili düzenlemeler, Belediye seçimleri, Cumhurbaşkanlığı seçimi, iptal edilen ve yinelenen belediye seçimleri, tıpta yüz nakli ameliyatları, halatı kopan asansör faciası gibi saydıkça sayabileceğimiz olaylar. Dünya'da karmakarışık olaylar, istilalar, soğuk savaşlar, ekonomik savaşlar, savaşlar ve can kayıpları. Ve insan olarak bizler için hep üzücü, üzüntü verici olaylar.

 

Yine geriye dönüp baktığımızda sağlık sektörü üzerinde gerçekleştirilmeye çalışılan değişimler. Bu değişimlerin sektörümüz üzerine yaptığı baskı ve sıkıntılar. ASM sistemine geçilmesiyle birlikte eczanelerimizde hızlı yer değişim süreçlerinin başlaması, yıllardır global bütçe uygulaması nedeniyle hedeflenen sağlık giderlerinin sürekli açık vermesi, tutmayan hesap bilançosunu tutturmak, sağlık giderlerini aşağı doğru çekilmesi hedefiyle yapılan zorlamalarla inilebilecek en son noktasına kadar gerileyen ilaç fiyatları, yetmiyormuş gibi hala cuma fiyat düşüşlerinin devam etmesi ve bu düşüşler nedeniyle bazı ilaçların (ithal) yerli piyasadan çekilme eğiliminde bulunmaları, pahalı ilaçların sahtelerinin piyasaya sürülmesi, yıllardır karşılanmayan ve hala karşılanmamaya devam eden stok zararları. Hep dillendirdiğimiz ve dillendirmeye devam edeceğimiz hayata geçirilmeyen meslek hakkı , TBMM'den çıkartılan yasalara rağmen ilaç dışı ürünlerin internet, TV ve radyolar üzerinden tanıya dayalı yanıltıcı reklamlar ile satışının devam ediyor olmasıyla halk sağlığı ile oynamalar, 6197 sayılı yasaya ilişkin çıkartılan yönetmeliğin yürütmeyi durdurma adına dava edilmesi, eczane tabelalarında "medikal" ifadesinin yer almaması gerektiği ifadesi gibi saydıkça sayılabilecek daha bir çok konuları sayabiliriz.

 

Yukarıda saydığım tüm olaylar 2014 ve önceki yıllardaki olgulardır.

 

Kimimize göre çok hızlı, kimimize göre de çok yavaş geçen zaman diliminde gerçekleşti.

 

Ve yıl 2015.

 

2015 yılı için mutlaka dünyamız ve ülkemiz için neler gerçekleşeceğini şimdiden bilmemize olanak yoktur. Çevremize baktığımızda sadece tahmin ve temennide bulunmaktan başka da bir şey gelmemektedir. Hepsini günleri yaşadıkça göreceğiz. Mesleğimiz için ise öngörülerde bulunarak çalışmak, uyarılarda ve uygulamada bulunmak gerekir. Bu bağlamda 2015 yılı için yeni umutlar, yeni dilekler ve yeni ufuklar için birlik ve beraberlik içinde olmamız gerektiği ifadesinin altını çizerek belirtmek isterim. Birlik ve beraberlik içerisinde çalışmak kaydıyla hepinize, herkese ve başta da TEB ve hatta akademik yapılarla birlikte olmak üzere ayrı ayrı değil bir bütün olarak tüm bireylere görevler düşmektedir. Hep birlikte düşünüp bunu hep birlikte hayata geçirmek için çalışmalıyız.

 

Hepimizin de bildiği gibi önümüzdeki süreçte sorunlarımız belki de artarak devam edecektir.

 

2014 yılı ve öncesi yıllardaki sorunların yanı sıra, radyo, TV, internet üzerinden endikasyon belirtilerek reçete dışı ürünlerin satışların engellenmesi ve sadece eczanelerin satacağı grupların belirlenmesi, medikal malzemelerin eczaneler üzerinden medula sistemi ile satışının sağlanması konusunda, meslek hakkı alınması, muvazaanın önüne geçilmesi, stok zararlarının önlenmesi adına gerekenin yapılması, miadı geçen ilaçların eczane ekonomilerine getirdiği yükün telafisi adına yöntemlerinin geliştirilmesi, etik değerlerin korunması, eczanelerde satılabilecek ürün çeşitliliğinin artırılması, ilaç karlılık oranının düzeltilmesi, gibi daha da artırabileceğimiz sorunlar üzerinde çok çalışmalıyız.

 

Bunu yapabilmek için meslek örgütünün tüm bileşenleri (Akademi, TEB, Odalar ve üyeler olmak üzere) elini taşın altına koymak ve birlikte üreterek çalışmak zorundadır. Tabii ki başarıyı elde edebilmek için ayrıca meslektaşlarımızın TBMM çatısı altında da bulunması önem taşımaktadır. 

 

Hepimizin bildiği gibi 2015 yılı Haziran ayında Milletvekili seçimleri gerçekleştirilecek.  Seçim sonrasında TBMM çatısı altında ne kadar çok meslektaşımız temsiliyet kazanırsa o kadar başarılı oluruz. Bu bağlamda da parti ismi gözetmeksizin seçimlere katılacak meslektaşımızın sayısının artması ve kazanarak meclis çatısı altına girmesi de o kadar önemlidir.

 

Buradan meslektaşlarımızın seçimlerde aktif olarak rol alması için çağrıda bulunuyorum.

 

" Bugün vatanımızda bir milli kudret varsa, o cereyan, felaketlerden ders alan ulusun kalp ve dimağından doğmuştur."

                                                                                                                                                                                                          M. Kemal ATATÜRK

2015 yılı Ülkemiz için, mesleğimiz için, ailelerimiz için her şeyin en iyisinin gerçekleşeceği bir yıl olsun.

 

Hepimize mutlu,sağlıklı, başarılı ve huzurlu günler, yarınlar dilerken yeni yılınızı tekrar kutlarım.

 

Saygılarımla.

 

 

 

SÜLEYMAN GÜNEŞ
BAŞKAN